ANNELİK MESAİSİ

ANNELİK MESAİSİ

Eve sağlıkla gelen, sevilen ve beklenen bebek o evin tüm düzenini değiştirir. Sorumluluklar, evdeki eşyaların yerleri, uyku saatleri, pişen yemekler ve eve gelenler… Her şey değişir. Bazı evlerde çocuğun her ihtiyacı anneden beklenir, bazı evlerde sorumluluklar paylaşılır, bazı evlerde başka yetişkinlerden bakım için yardım alınır. Anneler çoğu zaman “yetememe” haliyle baş etmeye çalışır. Bu nedenle de çocuklarıyla “daha fazlasını” yapmak için didinip dururlar. Bu uğraşa enerjileri yetecek sanırlar. Kendilerine bunun için yüklenir, sonuna kadar ellerinden geleni yaparlar. Daha az uyur, soğuyan kahvelerini yarım yamalak içer, yemeklerinden bir iki kaşık alır ve hep çocuklarının ihtiyaçları için hazır olurlar. Neredeyse insan olduklarını unuturlar. Kendi ihtiyaçlarını unuturlar. 

Sonra bir gün enerjileri biter. Nasıl bitmesin? Şarj edilmeyen telefonları gibi birden kapanıverirler. Tuşa hızlı ve öfkeli şekilde nasıl ki açılmaz o cihaz, onlar da kendilerine kızsalar da suçlasalar da hatta utansalar da enerjileri ilk günkü gibi yüksek olamaz bir anda. Yorulmuşlardır ve bunun “normal” olduğunu kabul etmeleri gereken o gün sonunda gelmiştir. 

Bu “malum gün” bazen bebek 1 aylıkken gelir, bazen 10 aylıkken bazen 2 yaşındayken çünkü her annenin hayatı, kaynakları, ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Önemli olan ne kadar “ erken” geldiği değil, geldiğinde annenin ihtiyacını fark edebilmesidir. 

İlk adımda yorulmaya hakkı olduğunu kabul etmelidir anne. Kendine bunun için izin vermezse, çevresindekilerin de bunu fark etme ihtimalleri oldukça düşecektir. İkinci adımda suçluluk duygusunu içeri kabul etmemelidir. İlk adımda sağlam duranlar için bunu yapması daha kolay olacaktır. Herkesin nefes almaya, bir an durmaya, kendine ait kısa zaman dilimlerine ihtiyacı vardır. Annelerin daha da çok ihtiyacı vardır. Eğer anneye destek verebilecek başka bir yetişkin varsa bebekten ayrı geçirilen 30 dakikalık bir zaman anneyi besler, enerjisini, neşesini tazeler. Böylece tekrar bebeğiyle kucaklaşan anne artık “yeterince iyi” olabilecektir. Çünkü keyfi yerine gelmiştir. 

1280 720 Ayna Psikolojik Danışma Merkezi

Funda Tekelioğlu

Emel Yazıcıoğlu

Zehra Birbiri

Ece Özdiker

Yaprak Salman

Zeynep Sezgin

Nurşah Memiş Akdoğan

Ceren Yüksel Dışpınar

Şule Acar

Murat Kaytancı

Ceyda Yanar

Zeynep Yetkin

Ayşegül Önk Eray

AYNA’DA Bireysel / Çift Randevuları

AYNA’DA Çocuk / Ergen Randevuları

BEBEKLİK DÖNEMİ

ÇOCUKLUK DÖNEMİ

ERGENLİK DÖNEMİ

GENÇ YETİŞKİNLİK

YAŞLILIK DÖNEMİ

PERGEL-PERFORMANS GELİŞTİRME PROGRAMI

ÖĞRENCİ KARİYER DANIŞMANLIĞI ALANLARI

YETİŞKİN KARİYER DANIŞMANLIĞI

GELECEĞİNİ PLANLA GRUP ÇALIŞMASI

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çatışma ve Problemleri Çözme performansınızı arttırın

Doğru Dinleme, doğru anlama, doğru ifade etme

IQ mu EQ mu?

Yönetici Adayları Daha Başarılı

Mutlu Çalışanlar

Zorbalar, kurbanlar.. Peki ya şahit olanlar?

Çocuklara dair her şey

Başa çıkma kaynakları içimizde

EMDR TERAPİSİ

Eğitim ve Çalışma Grubu

BİREYSEL GÖRÜŞME TEKNİKLERİ

KRİZE MÜDAHALE EĞİTİMİ

GRUP YÖNETİMİ EĞİTİMİ

DİKKAT VE ÖĞRENME “UZMAN EĞİTİMİ”

SİSTEMİK MÜDAHALELER EĞİTİMİ

Kurumlarda Zorbalık

Menekşe Onbaşı