Psikoloji bilimi bazen falcılıkla bazen de dedektif olmakla karıştırılır. Falcılığı bilemeyiz ama tıpkı dedektifler gibi iz sürer, elimize geçen bilgileri ustalıkla yorumlarız. Bilgi toplama süreci devam ederken zaman tünelinde bazen çok yakın bir zamana bazen de çok uzak bir geçmişe kadar gidebiliriz.
2021 yılında 8 yaşında olan ve yabancılarla konuşmayı tamamen reddeden bir çocuğun hikâyesi çok eski zamanlarda, daha anneannesi küçük bir çocukken başlamıştır. Anneannenin o yıllarda dünya hakkında topladığı bütün bilgiler ve deneyimler zamanla dönüşüp kendi kızına ya da oğluna aktarılır. Yani bu çocuk, sekiz yaşındaki çocuğun yıllar sonra ebeveyni olacak kişidir.
Bir zamanlar kendisi de çocuk olan “geleceğin ebeveyni” kendi ebeveynlerinden ve yaşadığı dünyadan topladığı her şeyi 2010’lu yıllarda büyüyecek olan çocuğuna, yine başka bir dönüşüme uğratarak aktarır. Bu aktarımların hepsi ne tamamen iyiyi ne de tamamen kötüyü taşır. İçinde her şey vardır.
Geçmiş deneyimler bizi büyütür ve hayatta kalmamızı kolaylaştıracak imkânlar sunar. Ancak eskiye ait bir korkunun çözümlenmeden sürekli dönüşerek diğer nesle aktarılması işleri bazen karıştırır. “Annem de böyleydi aslında.”, “Küçükken ben de okula gitmeyi hiç istememişim.”, “Biliyor musunuz benim annem mahalleden hiç dışarı çıkmamış ama arkadaşları da varmış. Bizimki kimseyle konuşmuyor.”… İşte bu cümleler dökülüverir. Doğrudan bir bağlantı varmış gibi gözükmese de bugünün olaylarını ince ince şekillendiren geçmiş yaşam deneyimlerimizdir.
Aman dikkat! Geçmişte yaşanan her şey bugüne her zaman gelmez. Sevgi, şefkat, kabul ve değişime uyum göstermek bazı olayları yaşam süzgecinde eler. Çocuğunuzu ve onun verdiği tepkileri anlamakta ne zaman zorlanırsanız o zaman birkaç adım geriye gitmeyi deneyebilir, eskiden yardım alarak onun yoluna ışık olabilirsiniz.