Evde bir çocuğun büyümesine eşlik etmeye başladığımızda onun yaptığı her yeni şey bizi heyecanlandırır. O çocuğun iyi ve nitelikli özelliklere sahip olmasını isteriz. İstenmeyen davranışları ortaya koyduğunda endişeleniriz. Hiç şüphesiz ki yalan bu listenin ilk sıralarında kendine yer bulur.
Yalan nedir?
Türk Dil Kurumu’na göre yalan, doğru olmayan ve gerçeğe uymayan söz anlamına gelir. Çocuklar için ise bu anlam tamamen farklıdır. Çocuklar gerçeği değiştirmeyi kendilerini korumak adına tercih ederler. Olumsuz tepkilerden kaçmak, sevgiyi kaybetmekten korkmak ve kötü çocuk olarak anılmamak için ebeveynlerine olanı söylemekten çekinirler. Yani yalan, onların ihtiyacı olduğunda koruyucusu haline gelir.
Tepkilerimiz, yalan söylemenin zeminini oluşturabilir.
Çocuklar, ebeveynleri tarafından kabul edilmek ve sevilmek isterler. Bunun için de her şeyi yapmaya hazırdırlar. Duruma uygun olmayan ya da hoş karşılanmayacak bir şey yaptıklarında sevgiyi kaybetmekten korktukları için gerçeği değiştirerek anlatmalarına neden olabilir. Ebeveynin kızgınlığı ve öfkesi çocuğun gerçeği tüm çıplaklığıyla paylaşmasının önüne geçer.
Yalan söylerken gelecekte ne olduğunu düşünmez.
Çocuklar özellikle hayatlarının ilk yıllarında beyin gelişimleri devam ettiği için zihinsel bütün becerilere tam anlamıyla sahip değildirler. Geleceğe yönelik risk analizi yapamazlar. Sadece anı kurtarmak ve o an için güvende hissetmek isterler. Yetişkinlerin geleceğe yönelik yaptığı değerlendirmelerin hiç birini bir yetişkin kadar detaylı yapmaları da beklenmemelidir.
Sakin olduğunuza onu ikna edin.
Ebeveynlerin yalan söylemeye karşı gösterdiği hassasiyeti bir çocuğun anlaması ve kabul etmesi çok kolay değildir. Bir yetişkin yıllarca biriktirdiği yaşam deneyimiyle “yalan” söylemlere tepki gösterir. Bu yüzden çocuğunuzun yalan söylediği anda bütün geçmiş deneyimleri yok saymanız o an neler olduğunu anlamanıza yardım eder. Böylece çocuğunuza bakıp “Bunu yapmasına neden olan şey ne?” diyerek onu anlamaya bir adım daha yaklaşabilirsiniz.