Özellikle okul öncesi dönemdeki küçük çocukların yaşamdaki tramvatik deneyimleri ifade edeceği iki alan var. Bunlardan bir tanesi oyun, ikincisi ise çizdikleri resimler. Çocukların kelime dağarcıkları bir yetişkininki kadar gelişmediği için bilişsel düzeyleri de yaşadıkları olayları, yetişkin gibi anlamlandıramaz. Çocuklar da bunu hayatta en iyi bildikleri iki yol ile ifade etmeyi seçerler. O yüzden oyun ve resim karşımıza çıkar.
Yemek ve uyku düzenindeki değişime dikkat edin.
Çocuklar büyük bir durum ile karşılaştıklarında, günlük rutinden farklı davranmaya başladıklarını söylenebilir. Bir çocuk çok rahat uyuyordur, çok rahat yemek yiyebiliyordur, kendi başına kalabiliyordur ama bunlardan bir tanesi veya birkaç tanesi her zamankinden daha farklı olabilir. Yemeğini zor yer, iştahı kapanır, uykusu bozulur. Kâbus görmeye başlayabilir, annesinden rahatlıkla ayrılabiliyordur, bir anda ayrılamamaya başlar. Biz yetişkinler nasıl ki canımız sıkkın olduğu zaman suratımız asılır, bir şeyleri yapmak istemeyiz, onlar da aynen bu şekilde, yapmaktan keyif aldıkları, normalde yaptıkları şeyleri, daha farklı yapmaya veya yapmamaya başlarlar.
Kurallara karşı geliyorsa, haberci olabilir.
Sorumluluklarını daha önce yerine getiren ve bu konuda ailelerine herhangi bir sorun yaşatmayan çocukların, bir anda kuralları uygulayamaz hale gelmesine dikkat edilmelidir. Örnek verecek olursak, daha önce rutin bir şekilde dişlerini fırçalayan ve kıyafetlerini düzgün şekilde giyen çocukların, bu rutinlerini reddetmesine dikkat etmek gerekir. Evde ondan beklenenlere karşı zorlanmalar meydana geliyorsa, aileler bunun için önlem almalıdır.
Aileler kendi duygularını kontrol etmelidir.
Aileler çocuklarının hayatındaki bir durumu fark ettiğinde verdikleri ilk tepki her zaman çok kritiktir. Bunu oyunda yakalandığında ya da resimlerde fark ettiklerinde panikle hareket etmemeleri gerekir. Bunun yerine olabildiğince soğukkanlı kalmalı ve çocuğun kendini güvende hissedeceği ortamı sağlamaya özen göstermeleri gerekir. Eğer hikâyenin ya da olayın geri kalanına ilişkin bir bilgi elde etmek istiyorlarsa, çocuğun korkmaması gerekmektedir. Eğer çocuğu ürkütürsek, bizim duygumuz çocuğun duygusunun üzerine çıkarsa, çocuk der ki, “Bu tehlikeli, benim annem ve babam panikledi, o zaman ben bunu ona anlatmamalıyım.” Bu da çocuğun içine kapanmasıyla sonuçlanabilir.