Çocuklar dünyayı yetişkinler gibi görmezler. Çocuklar, yaşadıkları ya da tanıklık ettikleri olayları kendi yaşam deneyimleriyle yorumlarlar. Bu yüzden bazen bir şeyleri anlamayabilirler veya kafaları kolaylıkla karışabilir. Yaşamdaki tecrübesizlikleri yüzünden herhangi bir olaydan etkilenme ihtimalleri de artar. İşte bazı yaşam olaylarının travmatik bir duruma dönüşmesi bu deneyimsizlikten beslenebilir.
Travmanın yaşama yansımaları var.
Bir durumun travmatik hale gelip gelmediğini çocukların o olaydan sonra verdiği tepkiler ve söylemler belirler. Özellikle erken çocukluk yıllarını da içine alan çocukluk döneminde, günlük rutinden farklı davranmaya başladıklarını söyleyebiliriz.
Bu ne demek?
Bir çocuk çok rahat uyuyordur, çok rahat yemek yiyebiliyordur, kendi başına kalabiliyordur ama bunlardan bir tanesi veya birkaç tanesi her zamankinden daha farklı olabilir. Yemeğini zor yer, iştahı kapanır, uykusu bozulur. Kâbus görmeye başlayabilir, annesinden rahatlıkla ayrılabiliyordur, bir anda ayrılamamaya başlar. Biz yetişkinler nasıl ki canımız sıkkın olduğu zaman suratımız asılır, bir şeyleri yapmak istemeyiz, onlar da aynen bu şekilde, yapmaktan keyif aldıkları, normalde yaptıkları şeyleri, daha farklı yapmaya veya yapmamaya başlarlar.
Travmalar ikiye ayrılır: Büyük T ve Küçük t’ler
Yaşam devam ederken birbirinden çok farklı olaylarla karşılaşırız. Bunların kimi çok basit ve etkisiz görülürken kimi herkes tarafından büyük olarak kabul edilir. Deprem, yangın, ölüm, kaza ve hastalık gibi büyük ve bir sefere mahsus yaşam olayları vardır. Ayrıca aile içi şiddet, okulda zorbalık, kardeş kıskançlığı, asabi yetişkin, öğrenmede zorluk ve kıyaslanma gibi sayfalarca uzatılabilecek kronik yaşam olayları vardır.
Değişen davranışlara kulak verin.
Çocuklar, hayatlarında zorlandıkları bir durum ile karşılaştıklarında bunu ifade edemeyebilirler. Duyguları ve düşünceleri özgürce dışarı çıkamadığı zaman bu ifade ediş biçimi davranışlarda kendine yer bulabilir. Eğer yaptığınız müdahalelerin hiçbiri sonuç vermiyorsa, bir uzmanın yol göstericiliğine başvurmanın zamanı gelmiş olabilir. Unutmayın, neyden ve ne kadar etkilendiklerini ancak çocuklar belirler. Biz yetişkinler değil…