DİNLEMENİN DİKENLİ YOLLARI

DİNLEMENİN DİKENLİ YOLLARI

Konumuz çocuğunuzla iletişim. İlk adımlarınızı attınız, empati kurdunuz, sempati kurma tuzağına düşmediniz. Çocuğunuzun, dünyasında yaşadığı veya anlattığı konu ile ilgili duygularını tahmini olarak ifade ettiniz.  Bunu yaparken onun neler hissettiğini veya neler düşündüğünü tam olarak tespit etmek için kendinizi zorlamadınız, sadece anlamaya çalıştınız, o kadar.

Şimdi sıra anlatmasını kolaylaştırmaya ve dinlemeye geldi. Duygularını empati odasında gördüğünüz kadarıyla “galiba, sanırım” ile başlayan cümlelerle ifade ettiniz. Ya “evet” dedi ve devam etti anlatmaya ya da “yok hayır” ve “aslında böyle” dedi ve yine devam etti anlatmaya. Gördüğünüz gibi akıl okumanıza gerek yok. Çocuğunuz sizin dikkatinizin onda olduğunu anladı. Konuşuyor. İşte burada yine “aman dikkat” demek istiyorum. 

Dinleyin sadece! 

O anlatsın siz dinleyin. Arada size anlattıklarını özetleyin mutlaka. Hem sizin hala dinlediğinizi bilsin. Hem de siz doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol edin. “aman canım, ne olacak anlarım ben onu zaten, kontrol etmeme gerek yok” falan derseniz, bir çuval inciri berbat edersiniz. 

Soru filan sormak istiyorsunuz diyelim, merak ediyorsunuz çünkü. Sorun tabiî ki ama konuşmayı kesecek cinste olmasın sorularınız. Yani cevabın “evet” ya da “hayır” olacağı soruları sormamaya özen gösterin. Kesiliverir konuşma. En önemlisi ise, sorularınız “niçin, neden”le başlamasın. Çocuğunuz kendisini yargılıyorsunuz zanneder, oysa sadece öğrenmek istiyorsunuz ama soruyu yanlış soruyorsunuz. Bu sefer de çocuğunuz kendini savunmaya geçer, anlatacağı şey yarım kalır. Daha sonraki zamanlarda benzer birkaç konuşma denemesi daha yapar sonra da vazgeçer size bir şeyler anlatmaktan. İyisi mi siz sorularınızı “ne, nasıl, neler” şeklinde sorun. Anlatmaya devam etsin çocuğunuz, siz de dinlemeye devam edin. 

Bütün aşamalardan geçtiniz, çocuğunuz anlatıyor, anlatırken de üzgün, kızgın, çaresiz belki görüyorsunuz. İçiniz daralıyor, onu böyle görmek sizi fena yapıyor. Hemen bir hal çaresi bulmak, çocuğunuzun derdine derman olmak istiyorsunuz. İşte burada kırmızı alarm demek istiyorum. Sakın ama sakın yapmayın. 

Onun bulması gereken çözümü siz bulmayın. 

Bırakın anlatsın, siz de sadece bazı küçük müdahalelerle (müdahale dediğim de işte yukarıda değindiklerim) dinleyin, lütfen sadece dinleyin. Çocuğunuza zaman vermiş olursunuz böylece. En önemlisi de kendi sorununu çözeceğine inandığınızı yani ona güvendiğinizi hissettirmiş olursunuz. Merak etmeyin kendi dünyasına göre mutlaka bir çözüm bulur.

 

1280 720 Ayna Psikolojik Danışma Merkezi

Funda Tekelioğlu

Emel Yazıcıoğlu

Zehra Birbiri

Ece Özdiker

Yaprak Salman

Zeynep Sezgin

Nurşah Memiş Akdoğan

Ceren Yüksel Dışpınar

Şule Acar

Murat Kaytancı

Ceyda Yanar

Zeynep Yetkin

Ayşegül Önk Eray

AYNA’DA Bireysel / Çift Randevuları

AYNA’DA Çocuk / Ergen Randevuları

BEBEKLİK DÖNEMİ

ÇOCUKLUK DÖNEMİ

ERGENLİK DÖNEMİ

GENÇ YETİŞKİNLİK

YAŞLILIK DÖNEMİ

PERGEL-PERFORMANS GELİŞTİRME PROGRAMI

ÖĞRENCİ KARİYER DANIŞMANLIĞI ALANLARI

YETİŞKİN KARİYER DANIŞMANLIĞI

GELECEĞİNİ PLANLA GRUP ÇALIŞMASI

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çatışma ve Problemleri Çözme performansınızı arttırın

Doğru Dinleme, doğru anlama, doğru ifade etme

IQ mu EQ mu?

Yönetici Adayları Daha Başarılı

Mutlu Çalışanlar

Zorbalar, kurbanlar.. Peki ya şahit olanlar?

Çocuklara dair her şey

Başa çıkma kaynakları içimizde

EMDR TERAPİSİ

Eğitim ve Çalışma Grubu

BİREYSEL GÖRÜŞME TEKNİKLERİ

KRİZE MÜDAHALE EĞİTİMİ

GRUP YÖNETİMİ EĞİTİMİ

DİKKAT VE ÖĞRENME “UZMAN EĞİTİMİ”

SİSTEMİK MÜDAHALELER EĞİTİMİ

Kurumlarda Zorbalık

Menekşe Onbaşı