Küçük bir çocuğa yakıştırmakta zorlandığımız birinci duygunun öfke olduğunu düşünüyorum. Çocuk gülebilir, coşabilir, korkabilir hatta bazen ağlayabilir. Kızgın ve öfkeli olmasını ise özellikle engellemeye çalışırız. Çocukların öfkeli haline nasıl müdahale etmemiz gerektiğini çoğunlukla bilemeyiz.
Çocuklar neden öfkelenir?
Öfke de diğer bütün duygularımız gibi bizim hayatla kurduğumuz ilişkide verdiğimiz bir tepki olarak kabul edilmelidir. O zaman öfkeye de en az diğer duygular kadar kabul alanı sağlayabiliriz. Mesele hiçbir zaman öfkenin yaşanmasıyla ilgili değildir, sorun onun ortaya konma biçimindedir. Çocuk öfkelendiğinde kendisine, bir eşyaya ya da bir başka canlıya zarar veriyorsa ilk müdahale edilmesi gereken yer davranıştır. Tabii ki çocuğun duygusunu kabul ettikten sonra…
Öfke bir birikimin yansımasıdır.
Öfke, buzdağının en tepesindeki duygu gibidir. Altta biriken birçok başka duygunun varlığının dışarı çıkmasına benzer. Çocuk, küçük küçük biriktirdiği üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve çaresizliği yoğun bir öfke olarak dışarı çıkarabilir.
Duygusunu kabul edin, davranışı değil.
Bir çocuğun öfkesini yatıştırmanın en kolay yolu onun duygusunu kabul etmekten geçer. “Şu an bana o kadar kızgınsın ki kendini durdurmakta zorlanıyorsun.” cümlesini duyan bir çocuk önce şaşırır. Daha önce hiç karşılaşmadığı bir tepkiye verdiği ilk tepkisi geçince de anlaşıldığına dair bir kanıtla karşılaşmış olur. Böylece onu yatıştırmak için ilk adımı atmış olursunuz.