Neredeyse bir yıldır eğitim öğretim uzaktan devam ediyor. İkinci dönem okulların açılması bekleniyor. Evde veya dışarıda ebeveyn gözetimindeyken hijyenle ilgili noktalara dikkat ediliyor. Ancak okulda ebeveyn denetimi azalıyor. Pandemide okula başlama fikri ise hem ebeveynlerin hem de çocukların kaygısını arttırıyor.
Çocuklar yetişkinlerden farklıdır.
Çocuklar yetişkinlerden farklı olarak kaygılarını sözel olarak ifade edemezler. Ancak kaygının fiziksel etkilerini yaşayabilirler. Çocukların kaygılarını anlayabilmek için onları dinlemek çok önemli. Çocuğunuz okula gitmek istemiyor ve baş ağrısı, mide bulantısı, nefes almada güçlük, terleme, karın ağrısı gibi şikâyetlerden bahsediyorsa veya bağırma, ağlama krizleri, vurma gibi davranışlar sergiliyorsa bu durum kaygının ifadesi olabilir.
Çocukların duyguları gerçektir.
Çocuğunuzun duygularını kabul edin. Korku ve endişelerini ifade etmesini destekleyebilirsiniz. ”Korkacak bir şey yok, kocaman çocuk oldun.” gibi ifadeler onun duygusunu değiştirmeyeceği gibi öfkesinin ve kaygısının da artmasına neden olacaktır. Bunun yerine kaygı yaşadığı konuları belirlemek ve bunları ele almak için çocuğun yaşına uygun ve gerçekçi bilgiler verebilirsiniz. ”Evet pandemi hala devam ediyor. Hepimiz kaygılıyız. Ancak evde ve dışarıda olduğu gibi okulda da bazı kurallara dikkat ederek bu hastalıktan korunabiliriz.” gibi bir açıklama yapabilirsiniz.
Onlarla okula gitmeden evvel konuşun.
Çocuklar özellikle oyun oynamayı ve arkadaşlarıyla sosyalleşmeyi çok özlediler. Oyunlar için sosyal mesafe ve hijyen kuralları eklenebilir. Örneğin “Oyun oynarken top yere düştü ve onu eline aldın. Sonrasında ne yapmalısın? “ gibi bazı sorularla yeni kurallar hatırlatılabilir. Çocuğunuzla birlikte kaygısını nasıl yönetebileceğini konuşabilir ve bununla ilgili bir hareket planı oluşturabilirsiniz. Derin nefes alıp verme, sevdiği ve güvende hissettiği bir yeri hayal etme, önlemleri gözden geçirme, duygularını yazma veya çizme gibi çalışmalarla kaygısını kontrol altına almasına yardımcı olabilirsiniz.