Çocukları harekete geçirmek isterken onları sistemli bir şekilde travmatize ediyorsunuz desek kendinizi nasıl hissedersiniz? Özellikle ev dışındaki bütün ortamlarda tonlaması bile değişmeksizin duyarız bu cümleyi. Çocuğun yaşı, cinsiyeti ya da o an ona bu cümleyi kuran ebeveynin kim olduğu çoğu zaman fark etmez. Avm, park, hastane, tatil köyü, arkadaş evi, okul…
Çocuk, bu cümleyle panikler.
Çocuk bir şeyi annesinin ya da babasının istemediği şekilde yapınca bu sözcükleri duymaya mahkum olabilir. Gözünüzü kapayın ve bu cümleyi duyan bir çocuğun tepkisini anımsamaya çalışın. Eminim hafızanızda en az bir tane var. Eğer yoksa çok şanslısınız. Bu cümleyi duyan çocuk; ağlar ve panikle ebeveyninin peşinden koşar.
Çocuk, terkedilmekten korkar.
Bu, bir otorite cümlesi değildir. Bu bir tehdittir ve çocuğu güvenli olmayan bir ortamda sadece daha fazla korkutur. Yalnız kalmaktan ve terk edilmekten korkan çocuğun verdiği doğal bir tepkidir. Bu cümleden sonra davranışını yetişkinlerin istediği gibi yapması, onun bir kurala uyduğu anlamına gelmez.
Onlara inanmamıza ihtiyaçları var.
Bazen en hızlı yoldan sonuca ulaşmak istediğimiz için ani hamleler yaparız. Unutmayın ki çocuklara fırsat sunulduğunda en az bizim kadar muhakeme yapma becerileri var. Sadece onların da bunu yapabildiğine inanmanızı istiyorlar.
Alternatif yöntemler her zaman bulunabilir
- Bir yerden ayrılmamız gerektiğinde onlara bunu en az 10 dakika önceden (duruma göre 3-5 dk) söylemeniz çok kıymetlidir. Yaptıkları şey her neyse onu sonlandırmaları için onlara bir alan tanıyorsunuz. Böylece gitme vakti geldiğinde bir şokla karşılaşmamış olurlar.
- Hatırlatmayı sakince yapmanız önemli. Neticede onlara “haber” veriyorsunuz. Vaktin azaldığını da yaşını göz önüne alarak yeniden hatırlatabilirsiniz (1 dakika sonra çıkıyoruz gibi).
- Sistemli olarak bu davranışı her seferinde yapmanız çocuğa kendini güvende ve bildiği bir deneyimin içinde hissettirir. Annesi ve babasının kendinden emin ve güven veren yetişkinler olduğunu bilmesinden daha harika bir şey olamaz.
- Gitme vakti geldiğinde çıkmakta ya da gelmekte zorlandığında:
“Seni almadan gitmeyeceğim, tam şurada seni bekliyorum. Süre doldu. “
Bu cümleyle “Sen kal, ben gidiyorum.” demek arasındaki en büyük fark ortada bir tehdit unsurunun olmaması.
Küçük bir çocuğu “yokluğunuz” ile harekete geçirmeye çalışmak onun güven duygusuna hiç iyi gelmeyecek. Bunu lütfen unutmayın…