Öfkenin hayatımızdaki etkisi çoğu zaman tehdit edici olur. Çünkü yıkıcı olmasından korkarız. Öfkenin iyinin ve güzelliklerin üstünü örteceğinden, her yeri kaplayacağından öyle endişe ederiz ki karşımızdakinin öfkelenmesine çoğu zaman tahammül edemeyiz. Ancak ne ironiktir ki bunu da öfkelenerek belli ederiz. Özellikle çocukları kızdıklarında, öfkeyle bağırmaya başladıklarında ebeveynler bu tutum karşısında önce şaşırıyorlar, çoğu zaman da ne yapacaklarını bilememin getirdiği çaresizlik ya da hayal kırıklığı nedeniyle çocuklarına karşı öfke duyabiliyorlar.
“Seni artık sevmiyorum.”
Ebeveynler kriz durumlarında ellerinden geleni yapıp, sakin kalabilmenin yollarını arasalar da bazen durumları kontrol etmek oldukça güçleşiyor. Her çocuk öfkeli olduğunda farklı tepkiler verse de, sık sık kurulan bir cümle var ki, ebeveynlerin çoğu için duydukları kelimeleri taşımak oldukça zor. “Seni artık sevmiyorum!” Ebeveynlerin çocuklarından bu sözleri ya da “Sen kötü bir annesin.”, “Keşke benim babam olmasaydın.” gibi cümleleri duyduklarında üzüntü, hayal kırıklığı, çaresiz, değersiz ya da haksızlığa uğramış hissetmeleri son derece doğal ve anlaşılır. Hayatta en çok sevdiğiniz kişiden duyması ne ağır sözler…
Aslında gerçek başkadır.
Peki, çocuklar gerçekten “istedikleri o oyuncak alınmadı” diye ebeveynlerini sevmeyi bırakıyorlar mı? Yoksa ebeveynlerinin “ne kadar üzüleceklerini bile bile” mi böyle cümleler sarf ediyorlar? Çocuklar aslında duygularını birbirine karıştırır ve öfkelerini bu şekilde ifade ederler. O kadar kızgın hissederler ki, o andan gerçekten ebeveynlerini sevmediklerini düşünürler. Öfkelerine rağmen sevgilerinin de devam edebileceğini, kızdıkları şeyin ebeveynlerinin kendileri değil onların davranışları olduğunu henüz anlamazlar.
Çocuklar duygularını anlamak için desteğimize ihtiyaç duyar.
Ebeveynlerini kızgınken de sevebileceklerini öğrenmeye ihtiyaç duyar. Öğrenmenin en iyi yollarından biri de hiç şüphesiz ebeveynlerinden duymak. “Şuan istediğini yapmadığın için bana çok kızgınsın. Bu yüzden de öfkeni böyle ifade ediyorsun. Ben seni çok seviyorum. Böyle söylediğinde üzülüyorum. Yine de hayır cevabım geçerli.” Her ebeveynin iç sesi bu cümleleri içine sinecek şekilde değiştirme yaratıcılığa sahiptir. İçinize bakın ve siz de duygularınızı ifade edin. Böylece çocuğunuz da duygularını ifade etmeyi öğrenecek.