SIKICI NASİHATLAR MI DİKKATE DEĞER HAYAT TECRÜBELERİ Mİ?

SIKICI NASİHATLAR MI DİKKATE DEĞER HAYAT TECRÜBELERİ Mİ?

Ebeveynler, çocuklarının hızlı öğrenmesini isterler. Hızlı öğrensinler ki onlar kadar üzülmesinler, canları daha az yansın, mümkünse hiç ağlamadan, kalpleri kırılmadan büyüsün çocukları… Hızlı öğrenmenin en kısa yolu ebeveynlerinin deneyimlerini dinlemek değil midir? Onlar çoktan o yollardan geçmişlerdir. Bir sürü acı tecrübe sonucu hayatla ilgili, arkadaşlıkla, paylaşmakla, insanlara güvenmemekle ilgili anı biriktirmişlerdir. Ne güzel işte, çocuklarına bunları anlatacaklardır, onlar da o anılardan “ders çıkartacaklardır.” Böylece büyüklerinin düştükleri hatalara düşmeyeceklerdir. Bundan güzel bir imkân olabilir midir? Ama işler böyle mi yürür? Hayır! Ah o çocuklar! Hiç dinlemezler ki… Özellikle 10-11 yaşlarından sonra büyükler ne zaman nasihat vermeye kalksalar koşarak uzaklaşırlar o ortamdan. Hiç kıymet bilmezler. Hiç dinlemezler. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz? O halde bir an önce bu yoldan çıkalım ve sizi istediğiniz yöne götürecek bir sokağa sapalım.

“Geçmişte yaşadıklarımı hiç dinlemek istemiyor ki!”

Çocuklar için ebeveynlerinin onlarının yaşlarındaki tecrübelerini anlattıkları zamanlar çoğunlukla sıkıcı konuşmalara dönüşür. Çünkü ebeveynleri onlara olacakları önceden söyler. Bu da bütün büyüyü bozar. Kim okuduğu kitabın sonunu anlatan biriyle konuşmak ister ki? Eğer “Bu işin sonunda böyle böyle olacak.” diyorsanız, ona ulaşmanız oldukça zordur. Çünkü en temelde her birey kendi deneyiminin kendine özel olduğuna inanır. Bu nedenle başkasının başına gelen onun başına gelmeyecektir. Özellikle ön ergenlik ve ergenlik dönemlerinde bu inanış çok daha yüksektir. 

Bir Ergeni Şaşırtmanın En Kolay Yolu: Duygularınızdan Bahsedin.

“Senin yaşındayken” veya “Bizim zamanımızda” gibi ifadelerle cümleye başlamak maça 1-0 yenik başlamak gibidir. “Biliyor musun, ben 13 yaşındayken sınıfta çok sevdiğim bir arkadaşım taşınmıştı. Ondan ayrılmak benim için çok zor olmuştu. Kendimi çok yalnız ve çaresiz hissetmiştim.” gibi duygularınızı ifade eden cümleler iletişim kanallarının açılmasına yardımcı olur. “Çok uzun süre yaşadığım acı geçmeyecek gibiydi. Kalbim çok acıyordu.” Demeniz onun da kendini açmasına yardımcı olabilir. Anlaşıldığını hissetmesini sağlayabilir. Anlaşıldığını hisseden çocuğunuz, verdiğiniz öğüdü veya hayat dersini duymaya her zaman daha açık olacaktır. 

1280 720 Ayna Psikolojik Danışma Merkezi

Funda Tekelioğlu

Emel Yazıcıoğlu

Zehra Birbiri

Ece Özdiker

Yaprak Salman

Zeynep Sezgin

Nurşah Memiş Akdoğan

Ceren Yüksel Dışpınar

Şule Acar

Murat Kaytancı

Ceyda Yanar

Zeynep Yetkin

Ayşegül Önk Eray

AYNA’DA Bireysel / Çift Randevuları

AYNA’DA Çocuk / Ergen Randevuları

BEBEKLİK DÖNEMİ

ÇOCUKLUK DÖNEMİ

ERGENLİK DÖNEMİ

GENÇ YETİŞKİNLİK

YAŞLILIK DÖNEMİ

PERGEL-PERFORMANS GELİŞTİRME PROGRAMI

ÖĞRENCİ KARİYER DANIŞMANLIĞI ALANLARI

YETİŞKİN KARİYER DANIŞMANLIĞI

GELECEĞİNİ PLANLA GRUP ÇALIŞMASI

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çatışma ve Problemleri Çözme performansınızı arttırın

Doğru Dinleme, doğru anlama, doğru ifade etme

IQ mu EQ mu?

Yönetici Adayları Daha Başarılı

Mutlu Çalışanlar

Zorbalar, kurbanlar.. Peki ya şahit olanlar?

Çocuklara dair her şey

Başa çıkma kaynakları içimizde

EMDR TERAPİSİ

Eğitim ve Çalışma Grubu

BİREYSEL GÖRÜŞME TEKNİKLERİ

KRİZE MÜDAHALE EĞİTİMİ

GRUP YÖNETİMİ EĞİTİMİ

DİKKAT VE ÖĞRENME “UZMAN EĞİTİMİ”

SİSTEMİK MÜDAHALELER EĞİTİMİ

Kurumlarda Zorbalık

Menekşe Onbaşı