YALANIN RENGİ OLUR MU?

YALANIN RENGİ OLUR MU?

Bir bebeğin aileye katılacağı haberi alındıktan itibaren ebeveynler çocuklarıyla ilgili hayaller kurmaya başlar. Onun kime benzeyeceği, ne zaman geleceği, kişilik özellikleri ve ilgi alanları gibi birçok konu merak edilir. Merak zamanla beklentiye dönüşür. Beklentiler ise çocuk büyümeye başladıkça çatışma doğurma ihtimali yaratır. Ebeveynlere sorulsa ortak beklentilerden biri de çocuklarının onlarla yalan söylememeleri olacaktır. Çocuklarının onlarla her şeyi açıklıkla konuşmasını ve kendilerinden bir şey gizlememelerini isterler. Oldukça makul bir istek olduğunu kabul etmek gerek. 

Peki, çocuklar yalan söylememeyi, olanları saklamamayı, açıklıkla konuşmayı nasıl öğrenir? En iyi öğrenme yolunun gözlem yapmak olduğunu birçok ebeveyn artık biliyor, kendi deneyimleri de onlara bunu öğretiyor. Başka bir deyişle ebeveynlerinin birbirleriyle olan ilişki özellikleri, başka insanlara yaklaşımları çocukların da anne babalarına nasıl davranacaklarını belirliyor. Onlara yol gösteren başka bir model ise ebeveynlerin çocuklarına nasıl davrandığı oluyor. 

Her gerçeğin, yaşanan her durumun elbette çocuklar tarafından bilinmesi gerekmiyor. Tüm ayrıntılar çocukların zihinsel ve ruhsal gelişimi için uygun olmayabiliyor. Bu ihtimalleri dışarıda bıraktığımızda, neden söz verildiği halde parka gidilmemesi, eve geç kalınma nedenleri, doktor ziyaretleri gibi doğrudan çocuklarının gününü etkileyecek planlamalarla ilgili onlara dürüst olmanın öneminin altını çizmek istiyorum. 

Sabah işe giderken çok ağlamasın diye “Markete gidip hemen geliyorum” dediğiniz çocuğunuz, siz eve döndüğünüzde size belki doğrudan bu durumun hesabını sormuyor olabilir. Bu “beyaz/pembe”  yalanlar anlık olarak ebeveyne “En azından onu ağlatmadan çıktım” gibi bir iç rahatlaması sağlıyor. “Bütün gün markette ne yaptın?” dememesi durumun garipliğini hissetmediğinden değil, tam olarak ne olduğunu anlayamamasından kaynaklanıyor. Bu gibi anlayamadığı durumlar zamanla, çocuklar büyüdükçe netleşiyor. Hikâyenin sonu ne yazık ki “Annem üzülmesin/kızmasın diye ona gizlice çikolata yediğimi söylesem daha iyi” şeklinde bitiyor. 

Bir sabah ağlamasın diye iyi niyetle yapılan küçücük bir müdahale çok kısa bir sürede hiç beklenmeyen bambaşka sorunlara sebep olabiliyor. Ebeveynlik yolculuğunda yetişkinlerin yaratıcı çözümler üretmede son derece başarılı olduklarına her gün şahit oluyorum. Bu nedenle bir öneri vermeden önce sormak istiyorum; Sizce böyle bir durumda başka ne yapabilirsiniz? En güzel cevap içinizde var biliyorum, kendinize inanın! Bulacaksınız…

 

1280 720 Ayna Psikolojik Danışma Merkezi

Funda Tekelioğlu

Emel Yazıcıoğlu

Zehra Birbiri

Ece Özdiker

Yaprak Salman

Zeynep Sezgin

Nurşah Memiş Akdoğan

Ceren Yüksel Dışpınar

Şule Acar

Murat Kaytancı

Ceyda Yanar

Zeynep Yetkin

Ayşegül Önk Eray

AYNA’DA Bireysel / Çift Randevuları

AYNA’DA Çocuk / Ergen Randevuları

BEBEKLİK DÖNEMİ

ÇOCUKLUK DÖNEMİ

ERGENLİK DÖNEMİ

GENÇ YETİŞKİNLİK

YAŞLILIK DÖNEMİ

PERGEL-PERFORMANS GELİŞTİRME PROGRAMI

ÖĞRENCİ KARİYER DANIŞMANLIĞI ALANLARI

YETİŞKİN KARİYER DANIŞMANLIĞI

GELECEĞİNİ PLANLA GRUP ÇALIŞMASI

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Çalışanlarınızı daha iyi tanıyın

Krizleri Yönetin, Güçlenin

Çatışma ve Problemleri Çözme performansınızı arttırın

Doğru Dinleme, doğru anlama, doğru ifade etme

IQ mu EQ mu?

Yönetici Adayları Daha Başarılı

Mutlu Çalışanlar

Zorbalar, kurbanlar.. Peki ya şahit olanlar?

Çocuklara dair her şey

Başa çıkma kaynakları içimizde

EMDR TERAPİSİ

Eğitim ve Çalışma Grubu

BİREYSEL GÖRÜŞME TEKNİKLERİ

KRİZE MÜDAHALE EĞİTİMİ

GRUP YÖNETİMİ EĞİTİMİ

DİKKAT VE ÖĞRENME “UZMAN EĞİTİMİ”

SİSTEMİK MÜDAHALELER EĞİTİMİ

Kurumlarda Zorbalık

Menekşe Onbaşı