“Zor Konuları” Konuşmak Kim için Zor?
Klinik Psikolog Zeynep Yetkin
Deneyimlemesi kadar anlatması da zor olan durumlar vardır. İçinden geçerken bizi üzen, kaygılandıran, korkutan anılardan bahsetmek cesaret ve güvende hissedilen ortam ister. Bu nedenle bazen bu konulardan kaçma eğiliminde oluruz. Ebeveynlerin kaçışları çocuklarının ısrarlı sorularıyla son bulur.
Çocuklar sorularını en güvendiklerine sorarlar.
Çocuklar merak eder, bilmek ister ve hayatta en güvendikleri yetişkinler olan ebeveynlerine bir sürü soru sorarlar. Bazılarını cevaplamak ne kadar kolaydır. Cevapları zaten biliyoruzdur ya da o konulardan bahsetmek rahatsız edici değildir. Ancak gelen sorular ebeveynin de konuştukça kaygılandığı, nasıl cevap vereceğini bilmediği bir noktaya düşerse o zaman ortamda çocuğun asla anlayamadığı bir gerginlik belirir. Belirsiz çocuğun kaygısını arttırır ve daha fazla soruya sebep olabilir.
Zor konular hayatımızın her kısmında kendine yer bulabilir.
Zor konular denildiğinde birçok ebeveyn için ortak noktalar vardır. Boşanma, taşınma, ölüm, doğum, cinsiyet, hastalık gibi konulardan bahsetmek yetişkinlerde strese sebep olabilir. Birinin dünyaya gelmesine ya da bu dünyadan gitmesine bir yetişkin olarak bizlerin yüklediği anlamlar çocuklarınkinden çok farklıdır. Çocukların da en az bizler kadar etkileneceğini ya da bizler ne biliyorsak tüm detayları öğrenmeleri gerektiğini düşünür, tüm bunları onlara nasıl anlatacağımızı şaşırırız. Ebeveynler böyle düşünerek bu konuşmaları kendileri için zorlayıcı yapacak ilk hataya da düşerler.
Gelen sorular karşısında sakin kalmak en önemli noktadır.
Öncelikle çocuklar bir sürü soruyla karşınıza geldiğinde paniklemeyerek başlamak en iyisi. Bu soruların sebebi onun yaşının ya da gelişimsel özelliklerinin bir sonucu olabilir. Başka bir deyişle bu konularda soru sorması normaldir. Eğer yaşıyla uygun olmayan sorular duyuyorsanız, öncelikle bu merakın kaynağının peşine düşebilirsiniz. Çocuğunuza bu konuya ilgi duymasının sebebini sorabilirsiniz. Sorular çocuğunuzun yaşına uygun bir zamanlamayla geldiğinde ise siz ebeveyn olarak hazırlıksız olabilirsiniz.
Sorularına cevap vermek için onlardan zaman isteyin. Bunu yaparken samimi olun.
5 yaşındaki kızınızın, çevrenizde hiç ölüm yokken bu konuyla ilgili birden, pat diye sorması sizi fazlasıyla şaşırtabilir. Eğer nasıl cevap vereceğinizi gerçekten bilemediğiniz bir andaysanız ona “Bu soruya senin yaşına uygun nasıl cevap vereceğimi düşünmek istiyorum. Merak etmen çok doğal. Bana biraz zaman verirsen, sana anlatacağım” demekten çekinmeyin.
Çocuğunuzun sorusuna onun öğrenmek istediği kadarıyla cevap verin. Ayrıntıda boğulmayın.
Bu zamanı bir kitaba ya da bir uzmana danışmak için kullanın ve çocuğunuzu çok bekletmeden onun sorusuna cevap verin. Kısaca zor konuyu konuşmakta zorlanan ebeveyn olmayın. En önemli başka bir adım ise çocuğunuzun sorduğu kadarına cevap verin. Çocuğunuzun ihtiyacı; cevaplarınızın uzun olması değil, net olmanız. Kısa cevap vermekle kestirip atmak arasında mutlaka bir denge kurduğunuzdan emin olun. Çocuğunuza cevap verirken nasıl davranacağınız çok önemli. Ebeveynine rahatlıkla soru sorabileceğini bilerek büyüyen çocukların merak duyguları hiç azalmaz ve onları başarıya da bu taşır. Ayrıca hayatta zorlandığımız anlarda rahatlıkla konuşabileceğimiz bir ebeveynle sahip olmaktan daha önemli ne olabilir?